Artemis Sunağı
Artemis Sunağı
Artemis Sunağı (ya da Lidya Sunağı), Artemis Kutsal Alanı’ndaki günümüze kadar korunagelmiş en eski yapıdır ve Artemis törenlerinin ve ayinlerinin odak noktasıdır (şek. 1, 2, 3, 4, 5, 6). İki ayrı yapı evresi vardır ve muhtemelen bunların birincisi tapınaktan daha eskiye uzanır, ikincisi ise Hellenistik tapınakla beraber inşa edilmiştir.
-
Şek. 1
-
Şek. 2
-
Şek. 3
-
Şek. 4
-
Şek. 5
-
Şek. 6
1. Evre (LA-1)
Erken yapı, kireçtaşı tüften yapılmış basamaklı kare temellerden oluşur (şek. 4, 6, 7, 8). Günümüzde basamaklı piramit gibi gözüken, ancak kaba taşlar ve baştan savma işçilik, şu an görünen basamakların yalnızca temeller olduğunu ve bunların üzerlerinde yer alması gereken, titizlikle inşa edildiği tahmin edilen yapının tamamen tahrip edildiğini önermektedir. Bu yapı, belki de kutsal alanda yer alan, Sardeis’in Akhaimenid Persler tarafından yönetildiği yaklaşık MÖ 500 - 400’lere tarihlenen en eski yapıdır. Sardeis’te bu döneme ait herhangi bir tapınağın izlerine rastlanmaz; belki de Lidyalıların tapınma adetleri Greklerden ve Romalılardan daha farklıydı.
-
Şek. 4
-
Şek. 6
-
Şek. 7
-
Şek. 8
2. Evre (LA-2)
Bu yapı daha sonraki bir dönemde kısmen sökülmüş ve bazı bloklar erken yapının temellerini örten yeni ve daha büyük bir yapının inşasında kullanılmıştır (şek. 6, 7, 9, 10). Bu yeni yapı, olasılıkla çevre duvarlarıyla, şu an görünen seviyeden daha yüksekte yer alan ve günümüze korunagelmemiş daha küçük bir sunağa çevrilmişti. Sunağın ön kısmından mermer merdivenler ile bu yüksek seviyeye ulaşılırdı, hayvan sunuları, libasyon (tanrılara sunulan sıvı adağı) ve diğer sunular buradaki platform üzerinde yapılırdı. Mermer basamak bloklarının çoğunluğu antik dönemde yerlerinden sökülmüşlerdi, ancak yapının yan kısımlarında birkaç tanesi korunagelmiştir. Duvarlar orijinalde yüksek kaliteli stükko (sıva) ile kaplıydı, bazı yerlerde bu stükko parçalar halinde korunagelmiştir, bazıları da modern sıvanın altında korunmuştur.
Sunağın sol tarafına steller — üzerinde yazıtların, kabartmaların olduğu dikilitaşlar — için kaideler yerleştirilmişti, ayrıca basamakların her iki yanında da, daha başka kaideler olduğu gibi, iki sıra halinde tapınağa ve sunağa doğru uzanan kaideler de yer alırdı (şek. 2, 11, 12). Kazılar sırasında bu stellerin bir kısmı in situ halde bulunmuşlardır. Bu kaidelerin bir kısmı şu an oldukları yerlere sonraki dönemlerde dikilmiş olup, yeniden kullanılmış eserlerdir. Bunlar, sunak stükkolarından daha sonra yerlerine konmuşlardır. Bu steller daha geç dönemde yaşamış Sardeislilerin kendi tarihlerine duydukları ilgiyi ortaya koymaktaydı.
Sunağın alışagelmedik bir diğer özelliği ise tapınağa çok yakın olması ve tapınak ile sunağın çoğu günümüze ulaşmamış duvarlar ile birbirine bağlı olmasıdır (şek. 2, 3). Bu tapınağın ve sunağın olağan mimari düzenlemesinin değiştirilmesine yol açmıştır. Standart Grek uygulamasında sunak, tapınağın aksi istikametine bakardı; burada ise sunağa giden basamaklar tapınak yönündedirler ve hatta son evresinde bunlar tapınağın ana girişini oluşturmuş olabilirler.
-
Şek. 6
-
Şek. 7
-
Şek. 9
-
Şek. 10
-
Şek. 2
-
Şek. 11
-
Şek. 12
-
Şek. 3
Konservasyon ve Restorasyon
Sunak 2010 – 2012 yılları arasında J.M. Kaplan Fonu’nun desteğiyle restore edilmiştir (şek. 13, 14). Orijinal, yumuşak kumtaşı temelleri korumak için, yok olmuş mermer basamakların yerine modern traverten bloklar kullanılmıştır. Duvarlar, 1910 yılında ilk kazıldıkları duruma uygun olarak tamirat görmüş ve kayrak taşlarıyla kaplanmışlardır.
-
Şek. 13
-
Şek. 14
İlave Okuma
Butler, Sardis 1: The Excavation; Sardis 2: The Temple of Artemis; Hanfmann and Waldbaum: A Survey of Sardis and the Major Monuments Outside the City Walls 88-103; Ratté, Lydian Architecture: Ashlar Masonry Structures at Sardis, 123-125; Cahill, “The Sanctuary of Artemis at Sardis: Preliminary Report, 2002-2012”.