• latw-161-1
    Gümüş alabastron. (Vedat Nedim Tör Müzesi'nin izni ile.)
  • latw-161-2
    Gümüş alabastron. Figürlü frizin detayı. (Vedat Nedim Tör Müzesi'nin izni ile.)
  • latw-161-3
    Gümüş alabastron. Süs bantlarının ve ördek başı tutamaklarının detayı. (Vedat Nedim Tör Müzesi'nin izni ile.)

Gümüş alabastron

Dönem
MÖ 6.yüzyılın ilk yarısı, Lidya
Müze
Uşak, Arkeoloji Müzesi, 1.1.89
Müze Envanter No.
1.1.89
Sardeis veya Müze Env. No.
Uşak 1.1.89
Malzeme
Gümüş
Eserin Türü
Madeni Eser
Metal Eserin Türü
Madeni Kap
Yerleşim
Basmacı Tumulus
Tanım
“Alabastronun gövdesi, altı süs şeridiyle birbirini takip eden sırada bezemeli ve bezemesiz alanlara ayrılmıştır. En üstteki alanda altta tarama bezekli dar bir şeritle sınırlanan, eşit aralıklarla yerleştirilmiş, ortaları noktalı daireler görülür. İkinci şeritte üstte ve altta tarama bezekli, ters yönlerde, bir zikzak motifi, iki adet dar bezemesiz şeritle sınırlanır. Üçüncü ve dördüncü şeritlerde, iki dar bezemesiz şerit arasında, tarama bezek şeklindeki üçgenler görülür; üçüncü şeritteki taramalı üçgenlerin uçları yukarı bakar, dördüncü şerittekiler üst bordürden taşar. Beşinci şerit, basit bir meander sırasına benzer bir motife sahiptir. Dikey çizgilerde yatay tarama, yatay çizgilerdeyse dikey tarama bezeme kullanılır. Bezeme noktalı iki dar şeritle çerçevelenir. Altıncı şeritte, iki bezemesiz dar şeritle sınırlanan noktalı bir sıra bulunur. Birinci ve beşinci alanda geomerik motifler; üçüncü alanda hayvan figürleri ve atlı figürler yer alır. En üst alanda tarama bordürlü bir pandantif üçgen dizisi bulunur. Beşici alanda, merkezi ve bordürleri tarama bezemeli olan, bordürlü 10 ışın motifi vardır. Üçüncü alanın figürlü frizinde atlı iki figür ve iki çift aslan yer alır. Her aslan çiftinden biri boğaya, diğeri ise keçiye saldırmaktadır. Atlı figürler birbirine bakar, atlar arka bacakları üzerinde şahlanmaktadırlar. Boğalara saldıran aslanların başları profilden gösterilmiş, yüzleri benekli, gözleri köşleri üstüste binen eşkenardörtgen biçimli, yeleler kısa dikey çizgiler halinde, gövdeler ise daha geniş kısa şeritler şeklinde gösterilmiştir. Keçilere saldıran aslanlar cepheden gösterilmiştir, yele taramalı, gövdeyse beneklidir. Boğaların sağ ön bacakları arkaya, sol bacakları öne kıvrılmakta, benekli gövde ve boyun çevresinde art arda kırışık çizgiler var; boğanın sırtı boyunca yaban domuzlarında görülen türde bir kavis oluşur. Keçilerin kuyrukları kısa, kıvrımlı çizgi şeklinde, gövdedeki kıllar belirtilmiş; her iki ön bacak arkaya doğru kıvrılmış ve baş ters durmaktadır, boynuz iki kısa çizgi şeklinde gösterilmiştir. Vazonun karşılıklı kenarlarında, en üstte iki ördek başı şeklinde tutamak bulunur. Ördeğin tüyleri ve yüz çizgileri kazıma şeklinde verilmiş; baş, gaga haricinde altın yaprakla kaplanmış, detaylar bu altın yaprak üzerinde çalışılmıştır. Yaprağın bir kısmı kırılmıştır. Omuzun hemen üzerinde alabastron dikey yivli bir altın şeritle çevrelenir, benzer şekilde bezemeli dar bir şerit ağzın kenarını çevreler. Alabastron olasılıkla parçalar halinde yapılmış ve birleşme yerleri altın yapraklarla kaplanmıştır. Boynun iç tarafında No 75 'deki gibi ayrı bir destek silindiri vardır. Alabastron tüm olarak bezemesiz, yassı tıkacıyla beraber bulunmuştur. Boyun çevresindeki iki tel, iki dikey halkanın çıktığı yerde yuvarlak bir plakayla birleşir, muhtemelen vazonun asılmasıyla ilgilidir.

Süs bantları ve ördek başı tutamaklarıyla alabastron, İkiztepe’deki örneklerle (Özgen ve Öztürk 1996, No. 75-78) ortak bir geleneğin ürünüdür, muhtemelen aynı atölyede üretilmişlerdir (daha erkene tarihlenebilse de). No. 78’deki figürlü frizlerden birinde, her ne kadar hayvanlar farklı işlenmişse de, benzer şekilde boğalara saldıran aslanlar görülmektedir” (Özgen ve Öztürk 1996). Yükseklik 0.156 m, ağız çapı 0.033 m, gövde çapı 0.062 m, ağırlık 148.95 g.

Yorum
Ayrıca bakınız
Baughan, “Lidya Gömü Gelenekleri”; Özgen, “Lidya Hazinesi”.
Kaynakça
Özgen ve Öztürk 1996, no. 228.
Yazar
İÖ