Preliminary Reports from Kazı Sonuçları Toplantısı (Annual Symposium on the Results of Excavations) (1999-2018)

by Nicholas Cahill

Sardis, 2021

Giriş

2021 sezonunda Sardis’teki arkeolojik araştırma programı, üç aylık kazı ve sit alanı konservasyon-restorasyon çalışmalarını takiben, üç ay süreli bilimsel araştırma ve konservasyon kapsamında inşaat çalışmalarını kapsamıştır. Bu çalışmalar, her zaman olduğu gibi Cambridge Massachusetts’te görev alan daimi personel tarafından desteklenmiştir. Bu sezon kazı ekibi salgın nedeniyle normalden daha küçüktü, ancak bir sene süren izolasyondan sonra yeniden bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduk. Aşılar, maskeler, haftalık uygulanan PCR testleri ve alınan diğer önlemler tüm ekibi yaz boyunca Covid-19’a yakalanmaktan korumuştur.

Her zaman olduğu gibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve özellikle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Dairesi Başkanı Umut Görgülü’ye, Kazılar Şubesi Müdür Yardımcısı Nihal Metin'e ve Uzman Özge Yurdakul’a desteklerinden dolayı müteşekkiriz. Sezonun ilk üç aylık döneminde, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nden Okan Cinemre, son üç aylık döneminde ise Manisa Müzesi'nden Eyüp Can Kale, Kültür ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi olarak görev almıştır. Kendilerine sezon boyunca gösterdikleri iyi niyetten ve profesyonel katkılarından ötürü şükranlarımızı sunuyoruz.

Kazı: Alan 49 Sektörü

Kazılar antik kentin iki sektöründe sürdürülmüştür (Şek. 1, 2). Alan 49, Sardis’in merkezinde Lidya Dönemi ve öncesinde anıtsal duvarlarla teraslandırılmış bir tepedir. Bu bölgenin Lidya sarayının bir parçası olduğu düşünülmektedir; fakat Lidya yapıları, tepenin büyük kısmında Pers ve Helenistik Dönemlerde yerlerinden sökülerek tamamen soyulmuştur (Şek. 3).

Ancak, bir noktada Lidya yapıları ayakta kalmıştır. Akropol’deki ve komşu tepe ByzFort’taki teras duvarlarına benzeyen, kireç taşından ince işlenmiş kesme taş duvarın teras veya platform yapısı olduğu düşünülmektedir (Şek. 4, 5). Bu teras duvarının önünde küçük bir platform veya kaide olabilecek kötü korunmuş bir kerpiç yapı bulunmuştur. Bu da, arkadaki teras duvarının inşasında neden bu noktada kireç taşından kum taşına geçildiğini açıklamaya yardımcı olabilir. Daha dar olan diğer duvar, kaba şist taşlardan örülmüştür. Bu iki duvar arasındaki geçit, teraslardan tepenin üstüne geçiş sağlamış olabilir.

Bu duvarların etrafındaki toprak zeminin üzeri, yanık kerpiç, kömür, kül ve yüksek ısı sebebiyle üstteki duvardan koparak düşen kireç taşı parçaları içeren tahribat tabakası ile örtülüdür (Şek. 6). Bu tabakadaki çanak çömlek ve diğer buluntular MÖ altıncı yüzyılın ortalarına tarihlenmektedir. Bu tahribatın, MÖ 547’de Kiros'un Kroisos'u yendiği ve Sardis'in Persler tarafından ele geçirildiği meşhur savaşın kalıntıları olduğu düşünülmektedir (Şek. 7).

Aynı tahribat tabakasına, antik kentin başka yerlerindeki kazılarda da rastlanmıştır ve bunlar genellikle evlere ait iyi korunmuş buluntular, silahlar ve savaşzedelere ait kalıntılar içermiştir. Bu savaşzedelerden biri, 1987'de batı surlarının yakınında bir miğfer ve başının yanında 1/24 stater Lidya gümüş sikkesiyle birlikte keşfedilmiştir. Fakat, 2021 yılında kazılan zemin üzerindeki tahribat tabakası diğerlerinin aksine oldukça incedir ve çok iyi korunmamıştır.

Savaşın ne kadar şiddetli geçtiğine işaret eden teras duvarları arasındaki geçitte bulunmuş yirmi dörtten fazla sayıda tunçtan ok ucudur (Şek. 8). Terasın önünde ise bir dizi insan kemiği parçası dağınık şekilde bulunmuştur. Çoğu ağır şekilde yanmış bu kalıntılar arasında bir kol ve bir kafatasına ait parçalar vardır. Savaştan sonra şehrin terk edilmesiyle korumasız kalan bu kalıntılar, muhtemelen hem erozyona uğramış hem de hayvanlar tarafından bozularak dağılmıştır.

Kol kemikleri arasında demir bir bıçak ile gevşek toprak dolu boşluğun içinde dokuz adet gümüş sikkeler bulunmuştur (Şek. 9, 10). Bunlar henüz temizlenmemiş olsa da, bazılarının üzerinde aslan ve boğa şekilleri seçilebilmektedir ve sikkelerin iki adet Lidya kroeseid stateri, dört adet 1/12 stateri ve üç adet 1/24 staterinden oluştuğu söylenebilir. Bu Lidya sikkeler, 1922’den bu yana kazılarda bulunan ilk örnektir ve sahibiyle birlikte içinde bulunduğu, yakın tarih veren mükemmel konteksti, dünyadaki en eski gümüş para biriminin incelenmesine önemli katkılar sağlayacaktır.

İskeletin yanında, birbirine perçinlenmiş veya korozyona uğramış yaklaşık beş varaktan oluşan bir tunç obje bulunmuştur (Şek. 11). Bu varaklardan birinin üzerinde tüyleri çok detaylı şekilde işlenmiş kuş kanadı tasvir edilmiştir. Birbirine perçinlenmiş diğer iki varak üzerinde ise çentikli bezemenin altında gerçek perçinler dekoratif olan sahteleriyle dönüşümlü olarak kullanılmıştır. Bu tunç eser, girişin yakınına yerleştirilmiş ve sarayın yağmalanması sırasında zarar görmüş, koruyucu bir grifon veya sfenks olması muhtemel, büyük ölçekli bir tunç heykelin parçası olabilir. Bu eser, Lidya'da bilinen tek tunç heykel örneğinin parçası olup, bölgenin seçkin nitelikte olduğunu belgeler. Bu keşifler, alanın seçkin sınıfa ev sahipliği yaptığı ve Kroisos’un sarayı olarak kullanıldığı görüşünü desteklemektedir.

  • Şek. 1

    Sardeis planı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 2

    Merkez Sardeis’in planı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 3

    Alan 49 ve ByzFort'un havadan görünümü, doğuya bakış; Alan 55 sol altta, Akropolis sağda. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 4

    Alan 49 sektörü planı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 5

    Alan 49’daki merkez açmanın planı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 6

    Alan 49’da ok uçları, insan kemikleri ve Lidya sikkeleri içeren Pers tahribat tabakasının görünümü. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 7

    Tahribat tabakasından ayaklı Lidya tabağı parçası (P21.019:15576). (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 8

    Tahribat tabakasından ok uçları. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 9

    Dokuz adet gümüş Lidya sikkeleri, tahribat tabakasında özgün yerinde. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 10

    Dokuz adet gümüş Lidya sikkeleri, temizlenmeden önce. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 11

    Tahribat tabakasından tunç heykel parçası. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

Kazı: Alan 55 Sektörü

İkinci kazı alanı, Roma İmparatorluk Kültüne ait tapınağın terasıydı. Geç antik çağda bu alan seçkin sınıfa ait meskenlere dönüştürülmüş ve geçen yılki çalışmalarımız bu evlerden birinin iki mekanına odaklanmıştır (Şek. 12, 13, 14).

Terasın doğu tarafında yer alan küçük bir oda, evde gerçekleşen çok sayıdaki tadilatlardan birinde kireç söndürme çukuru olarak kullanılmıştır (Şek. 15). Batıda ise mermer döşeli bir avlu bulunmuştur. 2021’de, avlunun batı kısmı açığa çıkarılmış ve burada en az beş sütunlu bir portiko bulunmuştur. Buradaki diğer evler gibi, bu avlu da yedinci yüzyılın başlarında bir depremde yıkılmış ve sütunları yere devrilmiştir. Sütunlara ait bir İon ve bir Korint başlığı düştüğü yerde korunmuştur (Şek. 16, 17). Avlunun duvarları, güneydeki bir odada olduğu gibi mermer izlenimi verecek şekilde boyanmıştır.

Avlunun doğu bölümünün döşemesi iyi korunmuştur, ancak batı yarısındaki mermerler depremden sonraki devşirme faaliyetleri esnasında büyük bir soygun çukuru tarafından tahrip edilmiştir. Bu çukurun kestiği duvar sıvası çöküntüsü içinde II. Constans'a (642-3) ait bir sikke bulunmuştur; bu da soygunu yedinci yüzyılın ikinci yarısına veya sonrasına tarihlendirir.

Depremden sonraya tarihlenen bir dizi başka Erken Bizans eseri de avlunun batı kısmında bulunmuştur. Muhtemelen yedi ila onuncu yüzyıl arasına tarihlenen kalp şeklinde bir toka, çukurun dibine yakın bir yerde ele geçmiştir. Üst tabakada ise MS yedinci yüzyıla tarihlenen Martyrios Metropolitan’a ait kurşun bir mühür bulunmuştur (Şek. 18). Son olarak, yine bu bölgede iki adet Bizans kurşun tılsım kolyesi açığa çıkarılmıştır (Şek. 19, 20). Her ikisinin de bir yüzü, sekiz yılan başıyla çevrelenmiş halka içerisinde bir insan yüzünü resmeder. Benzer tılsım kolyelerin üzerindeki yazıtlar bunu ana rahmi veya uterus olarak tanımlar. Kolyenin diğer yüzü ise melek öncülüğündeki Kutsal Biniciyi yere düşmüş dişi iblisi mızraklarken tasvir eder. Bu tip tılsım kolyeler, yedinci yüzyıldan on ikinci yüzyıla kadar tarihlendirilmektekir. Bu eserler, Sardis’in kent merkezinde erken yedinci yüzyıldan sonra iskanın devam ettiğine dair nadir kanıtlardır.

  • Şek. 12

    Alan 55 hava görünümü. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 13

    Wadi B Tapınağı ile Alan 55 sektörünün planı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 14

    Alan 55 terasının doğusundaki açmanın planı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 15

    Alan 55: Oda 11’de kireç sündürme çukuru. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 16

    Alan 55’in terasının doğusundaki açmada yer alan avlunun ortasındaki deprem çöküntüsü ile batısındaki soygun çukurunun görünümü. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 17

    F55 21.2 Avlu (Oda 9), avlu döşemesinde deprem çökmesi (sağda) ve deprem sonrası soyguncu çukuru (solda). (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 18

    Alan 55’te deprem sonrasına ait tabakadan Martyrios Metropolitan’ın kurşun mührü (M21.007:15554). (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 19

    Alan 55’te deprem sonrasına ait katmanlarından iki adet “rahim tılsım kolyesi” (M21.001:15483 ve M21.006:15552) (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 20

    Alan 55’te deprem sonrasına ait katmanlarından iki adet “rahim tılsım kolyesi” (M21.001:15483 ve M21.006:15552) (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

Jeofizik Araştırma

Jeofizik araştırmalar kentin merkez kısmında yürütülmüştür. Özellikle burada Sardis’in merkezinden geçen ve biri MS 17 yılında, diğeri de MS erken yedinci yüzyılda şehri yerle bir eden en az iki deprem felaketinden sorumlu olan sismik fayın belirlenmesine odaklanılmıştır. Prof. Dr. Mahmut Drahor ve ekibi 2022 Sonuç Toplantısında bu çalışma hakkında bildirilerini sunmuştur.

Belgeleme ve Bilimsel Araştırma

Sardis’in batı girişinde yer alan anıtsal tak üzerine çalışmalar bu yıl da devam etmiş ve yıkılmış bloklar yüksek çözünürlüklü fotogrametrik modelle belgelenmiştir. Diğer çalışma konuları arasında insan iskeleti kalıntıları, seramiklerin nötron aktivasyonu, pişmiş toprak mimari levhalar ve heykeltıraşlık eserlerinin etüdü ile seramik ve diğer eserlerin konservasyonu yer almıştır.

Alan 49’daki Tunç ve Erken Demir Çağı tabakalarını tarihleyen yeni Karbon-14 verileri bu tepedeki Lidya yerleşmesinin erken evrelerinin kronolojisine netlik kazandırmıştır. Erken Tunç Çağı teras dolgusu, bu dolgudaki seramiklerle uyumlu olarak MÖ üçüncü binyılın sonlarına tarihlenmektedir. Bu terasın üzerinde yer alan iskan tabakalarından alınan bir dizi örnek ise MÖ 2147-1605 tarihleri arasına işaret etmektedir (Şek. 21). Kuzey açmadaki Erken Demir Çağı kerpiç yapısı, MÖ dokuzuncu yüzyılda inşa edilmiş ve sekizinci yüzyılın başlarında yıkılmıştır (Şek. 22, 23). Bu yapı, Lidya anıtsal mimarisinin en erken örneğini oluşturur.

  • Şek. 21

    Alan 49’da Lidya teras dolgusu, Geç Tunç Çağ iskan tabakalarının, Erken Tunç 3B teras dolgusu, ve C14 tarihleri gösteren kuzey kesit. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 22

    Alan 49, kuzey açma, erken Lidya kerpiç yapıları gösteren planı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 23

    Erken Lidya kerpiç yapıları için C14 tarihleri. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

Sinagog Çatısı

Sardis Sinagogu, antik dünyanın en büyük ve en görkemli şekilde bezenmiş yapılarından biridir. 1960 ve 1970’lerde restore edilmiş, ancak son 50 yılda yağmur ve hava koşulları mozaiklerin beton yataklarının bozulmasına neden olmuştur. Önlem alınmazsa, bu bozulma mozaiklerde onarılamaz hasarlara yol açmaya devam edecektir (Şek. 24, 25).

Bu nedenle, geçen 12 yıl boyunca bu binanın üzerine koruyucu bir çatı tasarlanmış ve 2021’de çatının inşaatı tamamlanmıştır (Şek. 26, 27). Bu çatı, antik kalıntılar üzerine değil, 1960’larda yeniden inşa edilen duvarların üzerine oturtulmuştur ve betonarme kiriş yüzeyleri, alttaki Roma duvarlarının örgüsüne uyacak şekilde kaplanmıştır. Kavisli çelik kafes kirişler, binaya ışık ve hava girmesine izin vermesi için değişik yüksekliklerde tasarlanmış olan ve adeta “dans eden” kumaş panelleri desteklemektedir.

Mozaiğin beton yataklarındaki çatlaklara ek olarak, liken ve bakteriler mozaiğin bazı bölgelerinin neredeyse tamamen siyaha dönmesine neden olmuştur. Bu nedenle çatıyı inşa ederken, taş temizleme ve koruma konusunda daha önce eğitim almış yerli kadınlardan oluşan bir ekip, mozaiklerin üzerinden yarım yüzyıllık biyofilmi kaldırarak, onları özgün parlak renklerine geri kavuşturmuştur (Şek. 28, 29).

Bu çatı, 2.000 metrekareden fazla bir alanı kaplamaktadır; yapıyı kışın hava koşullarından koruyacak ve yazın ziyaretçilerini serin tutacaktır. Bu günlerde mozaiklerin daha kapsamlı restorasyonunu değerlendirmekte ve yakınlardaki Lidya surlarını korumak ve halkın teşhirine açmak üzere benzer bir çatı inşası için planlar yapmaktayız.

  • Şek. 24

    Sinagog çatı inşaatı sırasında, mozaikler temizlendikten sonra. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 25

    Sinagog çatı inşaatı sırasında, mozaikler temizlendikten sonra. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 26

    Sinagogun üzerini örten koruyucu çatı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 27

    Sinagogun üzerini örten koruyucu çatı. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 28

    Konservatör Hiroko Kariya ile birlikte Artemis Tapınağı için geliştirilen yöntem kullanılarak Sinagog mozaiklerinin temizlenmesi. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)

  • Şek. 29

    Sinagog mozaiklerinin temizlenmesi. (Telif hakkı Sart Amerikan Hafriyat Heyeti / Harvard Üniversitesi)